Daha önceki postumda ‘Tomorrowland’a nasıl gidilir‘ sorunun cevabını vermiştim. Mailime ve facebook’a gelen sorularda genel olarak sorulan sorulardan biri de ‘Ne kadara mal olur’ sorusunun cevabı için bu postu yazma gereği duydum.
İnterrail gezimizin Viyana’dan önceki son durağına gelmiş bulunuyoruz. Tren garından yürüyerek hostelimize geçmeye karar verdik. Sygic navigasyon programı kullanıdığımız için genelde ulaşımı yakın mesafelerde yürüyerek yapmayı tercih ettik. Hem şehrin dokusunu hem de ara sokakları görme şansımız oluyor bu sayede. Prag’da euro kullanamayacağımız için hemen döviz bürosu aramaya başladık. Sakın gardan bozdurmayın veya bankamatikten çekmeyin çok ucuza çevirdikleri için paranız hiç oluyor. Genelde komisyon sıfır yazan yerleri tercih edin ve mutlaka öncesinde sorun ne kadar ediyor diye. Çünkü bazı yerler limit koymuş 100 euroda komisyon alıyor ama 100 euronun altındaki paralarda komisyon almıyor.Biz parayı ST. Wenceslas Memorial’ın oradaki bir büfeden 1euro 27KC olacak şekilde bozdurduk. Okumaya devam et “Ortaçağ’ın Asil Şehri: Prag”
Genellikle en merak edilen soru ‘Tomorrowland’a nasıl giderim’ sorusuna elimden geldiği kadar cevap vermek için bu yazıyı yazıyorum. Geçen yaz 10. yılını kutlayan Tomorrowland iki hafta sonu yapıldı ve sahne,ışıklar,havai fişekler ortam mükemmeldi. Ama kaçırdım diye üzülmeyin bu sene de aynı müthiş atmosferin olacağının garantisi şimdiden verebilirim 🙂
Her sene ‘Bu sene kesin gidiyorum Tomorrowland’a’ dedikten sonra artık hayalimi gerçekleştirmiş bulunmaktayım. ‘Hayal etmek yolun yarısıdır’ derler hayalimden vazgeçmedim ve o şahane atmosferde bulunma şerefine erdim.
Öncelikle bu Tomorrowland nedir, nerededir, kimler gelir bu sorulara cevap vereyim. Efendim Tomorrowland Belçika’nın Boom kasabasında düzenlenen dünyanın en iyi elektronik müzik festivalidir. Her yıl yüzbinlerce genç bu festivalde çılgınlarca eğlenmektedir. ( bu sene Brezilya ve Amerika’da da yapılacaktır.)
Okumaya devam et “Biri TOMORROWLAND mı dedi?”
KAMBOÇYA DA SÜREKLİ YAŞANIR MI ?
Geldik zurnanın zort dediği yere. Kamboçya da yaşanır mı? Hani bloglarda bolca yazılıp çiziliyor. Kamboçya şöyle ucuz, şöyle vergi yok, kiralar çok ucuz, kralın evine komşu olarak yaşayan arkadaşlar bile var malumunuz.
Bunların hepsi doğru. Ama hiçbir şey yazıldığı gibi değil maalesef. Ben bu ülkede yaşamam. Aile ile zaten hiç yaşanmaz. Sihanoukville tarafı, tabiri caizse Türk mafyasının elinde. Şehir güzel lakin, oraya yerleşen Türklerin birçoğu sıkıntılı insanlar. Phnom penh şehrinin kendine has bir karakteri var ama orada hiç yaşanmaz. Şehir bana güvenli gelmedi, ayrıca çok kaotik ve çok fakir. Siem Reap e bugün geldim. Diğer şehirlere nazaran oldukça turistik ve eğlenceli ama buradanda bir ekmek çıkmaz. Kampong Cham en yaşanılabilir şehir ama çok küçük bir yer olduğu için sıkılırsınız.
Kamboçya ya gelip iş açayım, para basayım, ayda 1000 dolar kazanayım vs vs diye uzayıp giden hayaller kurmayın sakın ha. Burada iş açarsınız, tamam belki vergide vermezsiniz, ama polis her gün kapınızı aşındırır. 50 dolar ver 100 dolar ver.
Diyelim hasta oldunuz. Boku yediniz. Evet hastane var ama kesinlikle gelişmiş değil ve çok çok pahalı. Burada yanlışlıklada olsa hasta olamamanız gerekiyor.
Halk çok fakir. Güvenlik yok denecek kadar az. Polisin burada fazla işlevi yok. Bizzat burada yaşayanlardan öğrendiğim kadarı ile, bir kavga anında bile kimin haklı olduğuna cebinizdeki dolar miktarı karar veriyor.
Burada belediye hizmeti diye birşey yok. Halk her işini kendi yapıyor.
Peki kardeşim, bloglarda herkes süper Kamboçya, Türkler burada, falan filan yazıyor, bu ne ayak diyebilirsiniz. Benim tarzımı takip edenler az çok bilir. Ben evirip çevirmem, kıvırmam, yalamam. Ne gördüysem onu söylerim. İyiye iyi kötüye kötü. Ben burada yaşanmayacağı kanaatindeyim. Hiç öyle hayal kurmayın yazılıp çizilenlere inanarak. Buraya gelip onbinlerce dolar para batıranların hikayeleri ile dolu Kamboçya.
Peki kimler için iyi olabilir. Türkiye de bir işiniz gücünüz yok ama aylık 300-500 dolar sabit geliriniz var ve Türkiye den hoşnut değilsiniz. Gelirsiniz 6 ay kalırsınız, sıkılır gidersiniz. Uyuşturucu merakınız vardır. İçersiniz, satarsınız, o zaman burası tam size göre. Türkiye nin keşleri buraya toplanmış. Hem satıyorlar, hem içiyorlar. Yabancılar bile burayı rahat rahat uyuşturucu kullanabileceği bir ülke olarak görüyor. Ülkelerinde apaçi olan ne kadar adam var, keş olan ne kadar tip var, Kamboçya da elinizle koymuş gibi bulursunuz.
Türkiye de bir suçtan aranmanız varsa da burası tam size göre. Türkiye de ortalığı karıştırdığınız yetmiyor, gelin biraz da burayı karıştırın.
Buraya gelin, gelince beni bul, burası süper diyen arkadaşların birçoğunun mutlaka sizin üzerinizden bir planı vardır. Buraya yerleşmek isteseniz bile burada yaşayan Türklerden uzak durun. Peki hiç mi güzel şeyler olmuyor oralarda, hiç mi güzel insan yok.
30 günlük turistik seyahatleriniz için mükemmel bir ülke. Kendine has bir karakteri var. Ama o kadar. Burada yaşamayı hiç düşünmeyin. Hayal kırıklığı yaşarsınız. Burada yaşayan Türkler arasında iyi insanlar yok mu. Elbette var. Ama onlarda iyi insanlar oldukları için, kötüler gibi tutunamıyorlar Kamboçya ya. Kendi yağlarında kavrulup, ittire kaktıra geçiniyorlar. Sihanoukville e gelirseniz Rico abi ile, Siem Reap e gelirseniz Tunç kardeşimle konuşup fikirlerini alabilirsiniz. Çok güzel insanlardır.
Eeeee sonuç olarak ne diyorsun yani kardeşim diyorsunuz sanırım ;
Kaçakçılar, arananlar, uyuşturucu meraklıları Kamboçya kollarını açmış sizi bekliyor. Yurdumun saf ve masum insanları; buralar size göre değil. Sakın gelmeyin, gelin çok güzel diyenlere de sakın kulak asıp hayal kırıklığına uğramayın.
Biliyorum Koh Rong adası çöplük dediğim yazımda bana kızanlar ve içinden küfür edenler, şimdide kızacaklar. Ama ne yapayım, gerçekleri söylemek gibi kötü bir huyum var.
Acaba şöyle yapsaydım” dediğiniz anlar var mı geçmişinizde? O zaman içiniz rahat olsun siz zaten “öyle” yaptınız!
BLACK MIRROR
Çevremdeki insanları, hayatları gördükçe karamsar bir ruh haline büründüğüm sırada karşıma çıkan mini dizi serisi kafamda deli sorular yöneltmeme neden oldu bugünlerde
Normalde beni gerip rahatsız eden dizi veya filmleri izlemeyi tercih ederim ama bu dizi bambaşka. hayatımda hiç bu kadar gerildiğimi ve sarsıldığımı hatırlamam izlediğim şeyde.
“Bacon ‘Yeni Atlantis’inin bu hâle geleceğini düşünmüş müdür acaba?” diye sorduran dizi-filmdir. Okumaya devam et “Toplumun,çağın,insanlığın eleştirisi”
Okumaya devam et “Nasıl Daha Ucuz/Ekonomik Seyahat Edersin?”